DADAY CİTTASLOW TÜRKİYE’NİN 25. ÜYESİ OLDU.

Daday Belediyesi, yaklaşık 2 yıllık bir başvuru sürecinde 72 adet kriterin sorgulandığı zorlu üyelik sürecini başarıyla tamamlayarak, 23 Mart 2024 tarihinde Belçika’nın Damme kentinde düzenlenen Uluslararası Cittaslow Koordinasyon Komitesi’nde Cittaslow Türkiye’nin 25. Üyesi olarak resmen açıklandı. Daday Belediye Başkanı Hasan Fehmi TAŞ’ın girişimleriyle Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansından da Teknik destek alınarak Cittaslow Türkiye ofısıne yaklaşık 2 yıl önce başvuruda bulunuldu. İlçe; hava kalitesi, kanalizasyon, temiz su hattı, okuma yazma oranı, imar hareketliliği gibi 72 farklı alanda incelemeye alındı. Bu incelemelerden tam not alan Daday, Cittaslow hareketine dâhil olmaya hak kazandı. İlçe Turizmine büyük katkı sağlamak üzere bu projeye giriştiklerini belirten Daday Belediye Başkanı Hasan Fehmi TAŞ, Cittaslow üyeliğinin Dadayımıza büyük katkı sağlayacağını, Daday’ın Turizm açısından büyük ivme kazanacağını söyledi.

CİTTASLOW FELSEFESİ

Küreselleşmenin etkisiyle şehirler hızlı çalışılan, hızlı yaşanılan ve üretmekten çok tüketen, kendi kendine yetmeyen yaşam alanları haline gelmiştir. Kentler, kuruluş amaçları olan insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmaktan çıkmış, insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekanlara dönüşmüştür. İnsanların birbirlerinin sıcaklığına sığındıkları, sosyalleştikleri, el emeklerini birbirlerine sundukları sosyal korunaklar olmaktan gittikçe uzaklaşan kentler, insanların tüketim için yaşadıkları sahneler halini almıştır. Yaşamın hızlanması sonucu insanlar daha hızlı yemek yemek, daha hızlı alışveriş yapmak, gidecekleri yere daha hızlı varmak için belli bir tempo içinde koşturup durmaktadırlar. Bu yaşam tarzı bakkallar, manav, terzi gibi küçük esnaf yerine AVM’leri, çocuklarımızın oyun oynayacağı alanlar yerine otoparkları, daha çok park ve yeşil alan yerine geniş otoyolları hayatımıza sokmuştur. İnsanın en önemli değeri olan kısıtlı yaşamını sağlıksız yiyecekler, hava kirliliği, trafik, yalnızlık ve tüketimle harcaması modern yaşamın vazgeçilmezi olarak sunulmuştur. Popüler kültürün de desteklediği hayatı yaşamak için zamanı olmayan, işine arabasıyla hızla giden, oturup kahve içecek bir yarım saati bile olmadığı için yürürken kahvesini içen, yetişmesi gereken bir yerler olduğu için yemekten zevk almak yerine ayakta hızlı bir şekilde “beslenen”, komşularını veya yerel esnafı tanımayan modern insan modelinin sürdürülebilir olmadığı ortadadır.

Bu yaşam tarzı modern insanda depresyon, kalp hastalıkları ve kanser gibi birçok hastalığa neden olmasının yanı sıra; kentleri de sürdürülemez hale getirmiştir. Hızlı yaşam tarzının oluşturduğu kentler artık kendi kendine yetmemektedir. Bu kendi kendine yetmeyen kentler de, sadece yakın çevresindeki değil, dünyanın birçok köşesindeki kaynakları, üstelik binlerce kilometre uzaklıktan getirterek yok ederken, aynı zamanda hem doğayı hem insanları tüketmektedir. İnsanların daha çok tüketmesi, bir yerden bir yere daha hızlı gitmesi için tasarlanan kentler insanları doğadan ve birbirlerinden kopartmış ve tek alternatif haline gelmiştir. Tüketim odaklı hayatın insanlara mutluluk ve huzur getirmediği, insanların farklı bir yaşam biçimi aramaları kentsel boyutta Cittaslow hareketini ortaya çıkarmıştır. Cittaslow felsefesi yaşamın, yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunmaktadır. Cittaslow hareketi, insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, kendine yeten, sürdürülebilir, el sanatlarına, doğasına, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan, yenilenebilir enerji kaynakları kullanan, teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkmıştır.

Üryani Eriği Tescillendi

Üryani Eriği ( Ala Erik) Kastamonu’nun belli başlı ürünüdür. Bu ürün yerinde yenilen ve dış ülkelere de gönderilen Kastamonu’nun değerli bir meyvesidir. Üryani Eriği’nin taze meyvesine Ala Erik denir. Ala Eriğin kabuğu soyulup kurutulmuş haline Üryani Eriği denmektedir. Ala Erik ağaçlarından merdivenlerde toplanan meyvesinin kurutulmak üzere kabuğu soyulur. Kabuğu soyulmadan kurutulursa eriğin rengi esmer ve şekli buruşuk olur. Kabuğun kolaylıkla soyulabilmesi için meyveler ahşap örme sepetlerle sıcak suya bastırılır. Sıcak sudan çıkarılan erik sepeti hemen soğuk suya batırılır ve soyulma işine başlanır. Sıcak suya batırılma işi yapılmadan soyulan eriklerin rengi altın sarısı olsa da soyulması güçtür. Sıcak su ve soğuk su eriğin kabuğundaki renkten kararır. Bunun için suyu yenilemek gerekir. Kabuğu soyulan erik temiz çam tahtalarında tek tek sıralanır. Tahtaların konulduğu yerlerin güneş görmesi ve tozdan ve nemden uzak olması gerekir. Erikler 15 gün buyunca kurumaya bırakılır. Kurutulan erikler zengin lif kaynağına sahiptir. Bu sebeple sindirim sistemine çok iyi gelir. Hazımsızlık probleminin giderilmesinde çok etkilidir. Kendine özgü aroması hoşaf yapmaya uygundur. Üryani Eriği hoşafı Kastamonu mutfağının değişmez lezzetlerindendir. Üryani Eriği kuru olarak tüketilebildiği gibi Hoşafını, Marmelatını ve Pestilini de yapmak mümkündür. Zengin lif yapısıyla sindirim sistemine olan etkisi en ayırt edici özelliğidir. Daday Çayı havzası üryani eriğinin en çok yetiştiği yerlerdir.

Killi, kumlu ve alivyonu az olan kafi miktarda nem tutabilen topraklar üryani eriğinin yetişebilmesi uygundur. Kastamonu ikliminin orta derecede yağış alması, yaz dönemlerinde gecelerin serin geçmesi üryani eriğinin yetişmesine katkı sağlar. Üryani Eriği ağacı soğuğa dayanıklı bir ağaçtır. 15 Nisandan Eylül ayına kadar geçecek olan müddet içinde göreceği ve ihtiyacı bulunduğu nem ve yağmur kabaca aşağıdaki gibidir.

BAŞKANIMIZIN 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ‘başöğretmenlik’ unvanının verildiği günün yıl dönümünde, ülkenin dört bir yanında heyecanla, gururla görev yapan öğretmenlerin ‘Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Eğitim ailede başlar, okulda gelişir ve toplumda olgunlaşır. Dünyada, bilgi çağı yaşanıyor. Bu çağda öğretmenlerimize büyük görevler düşüyor. Anne ve baba şefkatinden sonra öğretmenlerin yetiştirdiği nesiller ne kadar güçlü olursa yarınlara dair umutlarımız da o kadar güçlü olacaktır. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın çağın gerektirdiği bilgi ve becerilere sahip, milli ve manevi değerlerine bağlı olarak yetişmeleri için fedakarca çalışan öğretmenlerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyor, 24 Kasım Öğretmenler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum.
Hasan Fehmi TAŞ
Daday Belediye Başkanı

Başkanımızın 10 Kasım Mesajı

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olma özelliğini hiçbir zaman yitirmeyecektir.

Atatürk’ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılâplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.

Kurmuş olduğun demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ ni ebediyete kadar yaşatacağımızı, ilke ve devrimlerinin yılmaz koruyucuları olacağımızı bir kez ifade eder, ülkemizi hak ettiği çağdaş seviyeye getireceğimize manevi huzurunda söz veririz.

Bu düşüncelerle özgürlüğümüzü ve demokrasimizi borçlu olduğumuz kurucu önderimiz ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü, vefatının 82. yıldönümünde saygı, özlem, rahmet ve minnetle anıyorum.

Hasan Fehmi TAŞ

Daday Belediye Başkanı

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı Kutlu Olsun

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İstiklal mücadelemizin meş’alesini tutuşturmak için Samsun’a ayak bastığı 19 Mayıs günü, milli hafızamız için çok önemli bir gündür. İstiklal mücadelemizin sembol günü olan bugünün, istikbalimizin sembolü olan gençlerimize armağan edilmesi, Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesi de son derece anlamlıdır. Türkiye Cumhuriyeti İstiklal şuuruyla yetişen gençlere emanet edilmiştir. Gençlerimizin gözündeki ışıkta, her geçen gün güçlenen aydınlık Türkiye’nin geleceğini görüyor, gençlerimize güveniyoruz. Unutmamalıyız ki ancak gençlerine güvenen, gençlerini en iyi şekilde yetiştiren milletler gelecekte de var olabilecektir. Gençlerine güvenmeyen milletler, geleceğe emin adımlarla yürüyemeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti gençlerin başarılarıyla her alanda lider ülke olma hedefine her gün biraz daha yaklaşmaktadır. İnanıyorum ki gençlerimiz, Türkiye’nin bugün ulaştığı seviyeleri çok daha ileriye taşıyacaklardır. Bu duygularla, İstikbalimizin sembolü olan sevgili gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramını kutluyor, vatanımız için mücadele eden tüm aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.

Hasan Fehmi TAŞ

Daday Belediye Başkanı

 

30 Ağustos Zafer Bayramı Mesajı

Türk tarihinin dönüm noktasında kazanılan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sağlamlaştıran büyük zaferin 97. yıl dönümünü gururla kutlamanın heyecanı içinde huzurlarınızda bulunmanın mutluluğunu yaşıyorum.
97. yıldönümünü ilk günkü gurur ve heyecanla kutladığımız 30 ağustos Zaferi ile Başkomutan Mustafa Kemal’in önderliğindeki yüce Türk ulusu, emperyalist güçlerin işgalci ordularını, Anavatan topraklarından kesin olarak atarak, ebedi özgürlük ve bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu zafer bütün otoritelerin tartışmasız bir askeri deha kabul ettiği ulu önder başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Anadolu da sağlanan milli birlik ve beraberliğin mutlak bir sonucu olarak kazanılmıştır.
30 Ağustos 1925’de Atatürk ve heyeti saat 15.20’de Dadayımıza geldiler. Mustafa Kemal Atatürk “Daday’a geldiğimden dolayı çok memnunum, doğrusunu itiraf etmek lazım gelirse, arz ederim ki, bu memnunluğun başlıca sebebi, dadaylı’ları bana ve benim gibi buraları görmemiş olanlara tanıttıranların ne kadar yanlış tanıttırdıklarını anlamış olmaklığımdır. Sizi bize başka türlü anlattılar; “buraları,cehl ve taassup içindedir ” dediler. şimdi görüyorum ve parlak yüzlerinizden anlıyorum ki bunlar çok şuursuz ve yalancı simalarmış ; ben sizden aldığım ilhamla, bugün onlardan nefret ediyorum. Benim bütün Kastamonu vilayetinde olduğu gibi, burada da gördüğüm hakikat budur; zihniyetiniz yüksek, dimağlarınız nurla doludur. Böyle olmasa, bugün gördüğüm şeklin bir günde meydana gelmesine imkan olur muydu?
Arkadaşlar sizi bize böyle tanıtan, sizi temsil edenlerden bazılarıdır. Demek ki onlar, sizin hakiki hayatınıza bigânedirler. Burada gördüklerimi Ankara’daki arkadaşlarıma anlatacağım ve aleyhinizde söylenecek sözlere karşı, sizi ve haklarınızı bizzat ben müdafaa edeceğim.
arkadaşlar! Sizden ayrılırken büyük bir vicdani haz içindeyim, bundan dolayı, size çok teşekkür ederim.” Diyerek saat 17.00’de Kastamonu ya hareket ettiler. Dadaylılar da peşinden kıyık mevkiine kadar gelmişlerdi. Daday’dan çok iyi duygularla ayrılan Atatürk kıyıkta otomobilini durdurarak indi.
“Durun şu güzel Daday’a bir defa daha bakayım! Diyerek ilçeyi uzun uzun seyretti ve tekrar vedalaşarak ayrıldı.
Başta Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, kurtuluş savaşının tüm kahramanlarını, mukaddes vatanımız için canı pahasına görev yapan şehitlerimizi, gazilerimizi ve günümüzde terör eylemlerinde şehit olan Türk silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçleri mensuplarımızı ve hayatlarını yitiren vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.