Türk tarihinin dönüm noktasında kazanılan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sağlamlaştıran büyük zaferin 97. yıl dönümünü gururla kutlamanın heyecanı içinde huzurlarınızda bulunmanın mutluluğunu yaşıyorum.
97. yıldönümünü ilk günkü gurur ve heyecanla kutladığımız 30 ağustos Zaferi ile Başkomutan Mustafa Kemal’in önderliğindeki yüce Türk ulusu, emperyalist güçlerin işgalci ordularını, Anavatan topraklarından kesin olarak atarak, ebedi özgürlük ve bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu zafer bütün otoritelerin tartışmasız bir askeri deha kabul ettiği ulu önder başkomutan Mustafa Kemal Atatürk tarafından, Anadolu da sağlanan milli birlik ve beraberliğin mutlak bir sonucu olarak kazanılmıştır.
30 Ağustos 1925’de Atatürk ve heyeti saat 15.20’de Dadayımıza geldiler. Mustafa Kemal Atatürk “Daday’a geldiğimden dolayı çok memnunum, doğrusunu itiraf etmek lazım gelirse, arz ederim ki, bu memnunluğun başlıca sebebi, dadaylı’ları bana ve benim gibi buraları görmemiş olanlara tanıttıranların ne kadar yanlış tanıttırdıklarını anlamış olmaklığımdır. Sizi bize başka türlü anlattılar; “buraları,cehl ve taassup içindedir ” dediler. şimdi görüyorum ve parlak yüzlerinizden anlıyorum ki bunlar çok şuursuz ve yalancı simalarmış ; ben sizden aldığım ilhamla, bugün onlardan nefret ediyorum. Benim bütün Kastamonu vilayetinde olduğu gibi, burada da gördüğüm hakikat budur; zihniyetiniz yüksek, dimağlarınız nurla doludur. Böyle olmasa, bugün gördüğüm şeklin bir günde meydana gelmesine imkan olur muydu?
Arkadaşlar sizi bize böyle tanıtan, sizi temsil edenlerden bazılarıdır. Demek ki onlar, sizin hakiki hayatınıza bigânedirler. Burada gördüklerimi Ankara’daki arkadaşlarıma anlatacağım ve aleyhinizde söylenecek sözlere karşı, sizi ve haklarınızı bizzat ben müdafaa edeceğim.
arkadaşlar! Sizden ayrılırken büyük bir vicdani haz içindeyim, bundan dolayı, size çok teşekkür ederim.” Diyerek saat 17.00’de Kastamonu ya hareket ettiler. Dadaylılar da peşinden kıyık mevkiine kadar gelmişlerdi. Daday’dan çok iyi duygularla ayrılan Atatürk kıyıkta otomobilini durdurarak indi.
“Durun şu güzel Daday’a bir defa daha bakayım! Diyerek ilçeyi uzun uzun seyretti ve tekrar vedalaşarak ayrıldı.
Başta Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Atatürk ve onun silah arkadaşları olmak üzere, kurtuluş savaşının tüm kahramanlarını, mukaddes vatanımız için canı pahasına görev yapan şehitlerimizi, gazilerimizi ve günümüzde terör eylemlerinde şehit olan Türk silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçleri mensuplarımızı ve hayatlarını yitiren vatandaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.

459 kez okundu.